Yaşam

Günde 10 Bin Adım Faydalı mı? Zararlı mı?

Günde 10 Bin adım atmak sağlık açısından mutlaka gerekli ve çok faydalı. Acaba gerçekten öyle mi?

Günde 10 Bin adım atma olgusu da sonunda yıkılıyor. Harvard Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, farklı sonuçlar ortaya koydu

ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Harvard Üniversitesi bilim adamları, günde 10 bin adım atmak yerine sadece 4 bin 400 adım yürümenin ciddi hastalıklara karşı korunmak için yeterli olabileceğini, hatta fazlasının zararlı olabileceği sonucunu ortaya koydu.

Günde “10 bin adım” hedefinin 1960’lı yıllardan kalma bir reklam kampanyası sırasında ortaya atıldığını ifade eden araştırmacılar, günde atılan 7 bin 500 adımın ardından egzersizin faydasının azaldığı sonucuna vardılar.

Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan çeşitli fiziksel aktivite seviyelerinin faydaları üzerine yapılan bir araştırma, Günde 10 bin adım olarak bilinen hedefin aşırı olabileceğini gösterdi.

günde 10 bin adım

Bununla birlikte, fiziksel aktivite, bunama ve belirli kanser türleri gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmaya yardımcı olurken, tip 2 diyabet gibi durumları iyileştirebiliyor. Ancak, Günde 10 bin adım hedefine ulaşmak için ortalama bir insanın günde yaklaşık iki saat yürüyüş yapması gerekiyor. 4 bin 400 adım için ise yalnızca 53 dakika yeterli.

Söz konusu çalışma The Conversation adlı bilimsel dergide yayımlandı. Araştırmayı değerlendiren Hertfordshire Üniversitesi’nden egzersiz ve sağlık fizyolojisi uzmanı Lindsay Bottoms, kökeni bir pazarlama kampanyasına dayanan Günde 10 bin adım hedefinin gerçek faydalarının sorgulanmasının sevindirici olduğunu ifade etti.

Dr. Bottoms, “Günde 10 bin adımlık hedef, 1965’te Japonya’da Yamasa Clock tarafından satılan bir ticari bir adımsayardan geliyor. Cihaz, 10 bin adım anlamına gelen ‘Manpo-kei’ olarak adlandırıldı. On bin adımlık günlük hedef reklam kampanyası olarak kullanıldı ardından bu tüm dünyaya yayıldı. Fitbit gibi popüler akıllı saatler tarafından günlük aktivite hedeflerine dahil edildi” ifadelerini kullandı.

4 BİN 400 ADIM KADINLARDA ÖLÜM RİSKİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE DÜŞÜRDÜ

18 8

Bununla birlikte, Harvard Tıp Fakültesi’nden yapılan son araştırmada, Günde 10 bin adımın aşırılık olduğu belirtildi. Bilim insanları aynı zamanda, ortalama olarak günde 4 bin 400 adım atmanın, günde yalnızca 2 bin 700 adım atmaya kıyasla kadınlarda ölüm riskini önemli ölçüde düşürmek için yeterli olduğunu buldu.

10 BİN ADIM ATMANIN EK BİR FAYDASI YOK

17 5 e1621279627369

Diğer taraftan ekip,  günde yaklaşık 7 bin 500 adımda yürümenin faydalarının maksimum seviyeye ulaştığını ardından azaldığını buldu. Yani araştırmacılar, günde 10 bin adıma kadar yürümenin hiçbir ek faydasını gözlemlemedi.

Dr. Bottoms, “Erkeklerde benzer sonuçların görülüp görülmeyeceği belirsiz olsa da, bu durum gün içinde daha fazla hareket etmenin sağlığı iyileştirip ölüm riskini nasıl düşürdüğüne dair bir örnektir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise yetişkinlerin haftalık olarak en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite veya 75 dakika şiddetli fiziksel aktivite yapmasını tavsiye ediyor.

10 bin adım fikri nasıl doğdu?

16 e1621279663789

Bu rakamın uzun yıllar süren araştırmalara dayandığını sanabilirsiniz. Ama böyle geniş kapsamlı bir araştırma yok aslında.

Günde 10 bin adım fikri, 1964’teki Tokyo Olimpiyatları öncesinde pedometre (adım ölçer) pazarlayan bir şirketin kampanyasına kadar uzanıyor.

Bu hedefin bugüne kadar ulaşmış olması da kampanyanın başarılı olduğunu gösteriyor.

O günden bu yana yapılan araştırmalarda 5 bin ile 10 bin adımın, sağlık bakımından yararları arasında kıyaslama yapıldığında, fazla adımın daha yararlı olduğu sonucu çıktı doğal olarak.

Ancak son dönemlere kadar bu iki sayı arasındaki adımlar incelenmedi.

Harvard Tıp Fakültesi’nden professor I-Min Lee ve ekibi, 70’li yaşlardaki 16 bin kadın üzerinde durarak günde atılan adım sayısı ile herhangi bir nedene bağlı ölüm ihtimali arasındaki ilişkiyi inceleyen bir araştırma yaptı.

Gruptaki her kadın, bir hafta boyunca, uyanık oldukları saatlerde ne kadar hareket ettiklerini ölçen bir cihazla dolaştı.

Daha sonra da ekip bir süre gözlem yaptı. Yaklaşık 4 yıl 3 ay sonra, kadınların 504’ü hayatını kaybetmişti.

70 yaş üstü için sihirli rakam 7500 adım

Hayatta kalanların günlük attığı ortalama adım sayısı ise 5 bin 500 civarındaydı.

Günde 4000 adım atmış olan kadınların hayatta kalma ihtimali 2 bin 700 adım atanlara kıyasla çok daha fazlaydı. Aradaki 1300 adımlık farkın ömrün uzunluğu bakımından bu kadar etkili olması oldukça şaşırtıcıydı.

Bu mantık yürütüldüğünde, “ne kadar çok adım atılırsa o kadar iyi” gibi bir sonuca varılabilir. Ama bunun belli bir rakama kadar doğru olduğu görüldü. 7 bin 500 adımdan sonrası ömrü uzatma bakımından bir fark yaratmıyordu.

Ancak bu araştırmanın zayıflıklarından biri, 504 kişinin ölümüne yol açan şeyin, hastalıkları öncesinde attıkları adım sayısından kaynaklı olduğu konusunda kesin bir fikir veremiyor oluşuydu.

Evin dışında yürüyebilenler araştırmaya katılmıştı. Katılımcılar sağlık durumlarını kendileri puanlamıştı. Belki de bazıları yürüyebilecek kadar iyi olduklarını söylemişti, ama zaten çok fazla yürüyecek kadar iyi değillerdi. Yani belki de iyi olmadıklarının farkında değillerdi, normalden daha az adım atmışlardı.

Ama bu yaş grubu için 7 bin 500 adımın yeterli olduğu görüldü. Daha fazla yürümenin belli hastalıklara karşı ekstra koruma sağlaması ihtimali de olabilir elbette.

Fazla sayıda adım atmış olanlar zaten yaşamları boyunca aktif kişiler olabilir ve daha uzun yaşamaları bundan kaynaklı olabilir. Bu yüzden sadece ekstra adımların sağlık açısından tam olarak ne tür yararlar getirdiğini tespit etmek kolay değil.

Psikolojik etken

Ayrıca bir de psikolojik açıdan optimum adım sayma sorunu söz konusu. 10 bin adım hedefi her gün başarmak için yüksek bir hedef olarak görülüp bazı insanları harekete geçmemeye itebilir.

Zira üst üste birkaç gün bu hedefe ulaşmadığınızı görmek moral bozucudur.

Bu nedenle hedefi biraz daha düşük tutmak psikolojik olarak daha motive edici olabilir.

Ancak bu durumda bile, sürekli adım saymaya odaklanmak, yürüyüşten zevk almayı engelleyebilir.

ABD’deki Duke Üniversitesi’nden psikolog Jordan Etkin, adımlarını sayan kişilerin daha fazla yürüdüğünü, ama yürüyüşten daha az zevk aldığını, onu bir iş olarak görmelerine yol açtığını ortaya koydu. Bu insanların yürüyüş sonundaki mutluluk seviyesi, adımları saylmayan kişilerinkine kıyasla daha düşüktü.

En ‘fit’ insanlar için bile adım saymak ters etki yaratabilir. Daha fazla yürümeleri mümkünken 10.000 adım hedefine varınca durmayı tercih edebilirler.

Peki, tüm bunlardan ne sonuç çıkarmalıyız?

Eğer adım saymak sizi motive ediyorsa attığınız adımları sayın, ama 10.000 adım hedefiyle ilgili özel bir durum olmadığını akılda bulundurun.

Size uygun hedefi kendiniz belirleyin.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu