İsviçre Covid-19 Yasası hangi konuları kapsıyor?

İsviçre Covid-19 yasası 13 Haziran’da halk oylamasına sunulacak. Peki bu yasa neleri kapsıyor biliyor muyuz ?

İsviçre’de 13 Haziran 2021 tarihinde bazı yeni kanun maddeleri halk oylamasına sunulacak. Ancak özellikle bu maddelerden bir tanesi İsviçre’de yaşayan herkesi çok yakından ilgilendiriyor. Covid-19 yasası veya Almanca adıyla ”Covid-19-Gesetz”

Ancak bu yasa maddesinin içeriği konusunda önemli boyutta kafa karışıklıkları ve bilgi kirliliği söz konusu. Özellikle bu kanun maddesinin onaylanması durumunda, aşı olma zorunluluğu getirileceği, maske takma zorunluluğu ve iş yerlerinin kapatılması gibi konuların da bu yasa maddesine bağlı olarak kolaylaşacağına dair söylemler söz konusu.

13 Haziran Halk oylaması öncesinde bu konuyu biraz araştırarak, Covid-19 yasasının hangi konuları kapsadığını veya kapsamadığını ele aldık.

Aşılama: Covid-19 yasası, aşı olmayı zorunlu hale getiren bir yasa değil. Aşı konusundaki uygulamalar, 2013 yılında halk oylamasıyla kabul edilmiş olan Salgın Hastalıklar Yasasında düzenlenmiş kararlar referans alınarak gerçekleştiriliyor. Ancak Halk oylamasıyla karar verilecek olan Covid-19 yasası sayesinde, aşılanan kişilerin karantinaya alınmaması sağlanıyor.

Şirketler veya çalışanlar için mali yardım: Kişiler ve şirketler için çeşitli mali yardımlar da 13 haziran’da oylanacak bu yasa ile düzenleniyor. Örneğin, düşük gelire sahip kişiler (aylık geliri 3470 İsviçre Frangına kadar olan), ücretlerinin yalnızca yüzde 80’ini değil, aynı zamanda kısa süreli iş tazminatı ile tamamını alabiliyorlar. Zor durumda kalma yardımı (Härtefallhilfen), örneğin restoranlar, seyahat acenteleri veya etkinlik endüstrisi için planlanmış olan yardımları da bu kanun düzenliyor.

Restoranlar veya spor salonları gibi işletmelerin kapatılması: Salgın nedeniyle İşletmelerin kapatılması Covid-19 Yasası kapsamında değil. Federal hükümet, işyeri kapatma kararlarını bu konudaki yetkilerini, Salgın Hastalıklar Yasasına dayandırıyor.

Maske gereksinimi, evden çalışma, karantina: Covid-19 Yasası maske gereksinimleri veya evden çalışma uygulamaları için yasal bir dayanak değildir. Federal Konsey bu emirleri yine Salgın Hastalıklar Yasasına dayanarak veriyor. Bu aynı zamanda enfekte insanlarla teması olan kişilerin karantinaya alınmasının da temelini oluşturuyor.

Covid sertifikası: Covid-19 yasası, federal hükümetin aşılanmış, iyileşmiş ve test edilmiş kişiler için hazırlanmış bir Covid sertifikasına sahip olmasının yasal dayanağını sağlıyor.  Yani aşılanmış kişilerin karantinadan muaf tutulması, temas veya seyahat nedeniyle karantinaya girmek zorunda kalmaması gibi kuralların yasal dayanağı olarak Covid-19 yasası karşımıza çıkıyor.

Federal Halk Sağlığı Dairesi aşı sertifikası sayesinde bunu yapmak için Federal Bilgi Teknolojisi ve Telekomünikasyon Dairesini görevlendirdi. Sertifika, Haziran ayı sonunda hazır olacak.

Olağanüstü hal yasası: Salgının başlangıcında, 2020 baharında, Federal Konsey hızlı hareket etmek zorunda kaldı. Bu nedenle Salgın Hastalıklar Yasasını referans göstererek mevcut kriz durumunu yönetmeye çalıştı. Ancak bu kararlar, tüm önlemlerin temelini oluşturmadı.

Bu nedenle Federal Konsey, Mart 2020’de olağanüstü hal hukukuna dayalı olarak, özellikle çeşitli mali yardımlar olmak üzere belirli tedbirleri kabul etti. Ancak bu kararlar altı aylık bir sürede geçerli olacak şekilde alındı.

Bu nedenle, Eylül 2020’de Parlamento, Covid-19 Yasasını belirli tedbirler için yasal dayanak olarak kabul etti. Derhal yürürlüğe girdi ve Federal Konseye salgının sonuçlarını hafifletmek için ek yetkiler verdi.

Ancak aşı karşıtları, aşı olmak istemedikleri gibi, aşı sertifikası uygulamasına karşı çıkıyorlar. Çünkü aşılananların İsviçre’de karantina zorunluluğundan muaf tutulmasıyla, üstü kapalı şekilde aşı zorunluluğuna yasal zemin sağladığı düşüncesiyle halk oylamasında bu yasaya hayır diyecekler.

Bakalım halk oylaması sonrasında sonuç ne olacak, 13 Haziran tarihinde hep birlikte göreceğiz.