Yaşam

Kola, Ayran ve Çay Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Kola, Ayran ve Çay severek tükettiğimiz içecekler. Peki sürekli tükettiğimiz bu içecekler hakkında ne biliyoruz?

Kola, Ayran ve Çay Hakkında bilmemiz gereken hususlar hakkında yeterince bilgiye sahip miyiz? O zaman bu yazımızı okumanızı tavsiye ediyoruz.

İnsan vücudu için en gerekli içeceğin su olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Fakat insanlar gerek normal zamanlarında gerekse günlük öğünlerinin yanında birbirinden farklı içecekler tüketmektedir. Kola, Ayran ve Çay da söz konusu bu içeceklerin arasında yer almaktadır.

İçilen içeceklerin bir kısmı insan sağlığı açısından faydalı olarak nitelendirilirken bir kısmı ise insan sağlığı açısından zararlı olarak nitelendirilmektedir.

Sağlıklı bir yaşam sürmek ve kilosunu kontrol altında tutmak isteyen tüm bireylerin, yiyip içtiği her şeyin hem içeriği hem de vücutta oluşturduğu iyi ya da kötü etkileri hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir.

Aşağıda kola, ayran ve çayın içeriği ile faydalı ve zararlı yönleri hakkında merak edilen birtakım bilgilere değinilmektedir.

  1. Tüketilmemesi Gereken İçeceklerin Başında Gelen Kola

39

Kola, içeriği açısından çeşitli tartışmalara konu olmakla birlikte insanların sık tükettiği içecekler arasında yer almaktadır. Bilindiği üzere kola şeker oranı yüksek bir içecektir. Öyle ki uzmanlar, standart büyüklükte bir su bardağı kola tüketmenin çok sayıda küp şekeri yemekle eşdeğer olduğunu belirtmektedir.

Şekerin vücuda olan zararları düşünüldüğünde ise kola tüketmenin ne kadar yanlış bir davranış olduğu anlaşılmaktadır. Kola protein, yağ, lif ve vitamin gibi insan vücudu için kıymetli birçok besin öğesini de içermemektedir.

Kola’nın Fazlaca tüketilmesi durumunda aşırı kilo alımına neden olmaktadır. Ayrıca Kola’nın içerdiği asit miktarı yüksek olduğu için sindirim sisteminde hasar oluşturma ihtimali de bulunmaktadır.

Kola’nın 1 Saat içinde Vücuda verdiği zarar

Kola

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.) 5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

8. Şişmanlık hastalığım başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Ayran

  1. Klasik Bir Türk İçeceği Olan Ayran

Ayran Türklerin hem tek başına hem de yemeklerin yanında severek tükettiği bir içecektir. Hazırlanması oldukça basit olan ayran, yeterli miktarda yoğurt ve suyun birleştirilip karıştırılması ile elde edilmektedir.

Tuzlu ve tuzsuz olmak üzere farklı şekillerde tüketilebilmektedir. Her yaştan insanın rahatlıkla tüketebileceği zararsız bir içecektir. İçeriğinde bulunan yüksek miktarda kalsiyum sayesinde vücudun günlük ihtiyacını karşılamada yardımcı olmaktadır.

Ayran kalsiyumun dışında protein de içermektedir. İçilen bir bardak ayrandan maksimum düzeyde fayda sağlanabilmesi için ayran yapımında kullanılan yoğurdun doğal olmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.

Ayran; içecek olarak eski tarihlerden itibaren tarıma bağlı topluluklar tarafından yaygın olarak tüketilmekteydi. Modern çağda ise tıbbi amaçlı olarak tüketilmeye başlanmıştır. Çünkü sağlık açısından birçok faydasının olduğu modern tıp tarafından kabul görülen bir gerçektir.

Ayran içerisinde; A vitamini, C vitamini, D vitamini, E vitamini ve K vitamini içermektedir. Ayrıca B6 vitamini ve B12 vitamini açısından da zengin olması ayranın çok geniş bir yelpazede sağlığımıza faydalı olmasını sağlamaktadır.

Ayran bunun dışında; kalsiyum, demir, magnezyum, sodyum,
manganez, selenyum, magnezyum başta olmak üzere birçok temel mineraller içermektedir. Bu minerallerin çoğu ise organların sağlıklı bir şekilde çalışmaları için hayati önem taşımaktadırlar.

Ayranın Faydaları Nelerdir?

Sağlık açısından birçok faydası olan ayranın doyurucu özelliği de vardır. İçerdiği yüksek değerdeki vitamin, mineral ve bileşenler yardımıyla başta sindirim sistemi olmak üzere kemik sağlığına, kan basıncının düzenlenmesine, kolesterole ve daha birçok açıdan sağlığımızın korunmasına katkıda bulunur. Faydalarını şöyle sıralayabiliriz:

  • Kilo Vermeye Yardımcıdır:Ayran diyette olan kişilerin tükettiği en temel besin kaynaklarının başındadır. Bunun en önemli sebebi uzun süre açlık hissini bastırması ve gıdaların az tüketilmesi sonucu meydana gelebilecek vitamin ve mineral eksiklerini giderebilir. Bunun dışında mide ve bağırsaklarda besin emilimini azaltarak tokluk hissini arttırır.

 

  • Harareti Giderir:Özellikle yaz aylarında hararet giderici özelliği vardır. Başta sindirim sistemi olmak üzere bütün vücutta sıcaklığın dengelenmesine yardımcı olabilir.
    Bu yüzden yaz aylarında bolca tüketilir. Ayran ayrıca şişkinlik ve hazımsızlığın giderilmesine yardımcı olabilir. Özellikle ağır yemeklerden sonra tüketilmesi hazmın kolaylaşmasına ve gaz sorunlarının ortadan kaldırılmasına yardımcı olabilir.

 

  • Ayran Kalsiyum İhtiyacını Giderir: Süt ürünleri genelde kalsiyum açısından çok zengindir. Kalsiyum ise özellikle kemik ve iskelet sağlığı için çok önemli bir mineraldir. Düzenli olarak ayran tüketimi kemik sağlığının korunmasına yardımcı olabilir. Ayranın içerdiği kalsiyum aynı zamanda hücrelerin sağlığının korunmasına ve kas sağlığına önemli katkılar sağlar.

 

  • Vitamin Deposu Ayran:Ayranın içerdiği yüksek değerdeki B kompleksi, vitaminleri başta olmak üzere D vitamini özellikle anemi hastalığına yakalanma riskini azaltabilir. Bunun dışında demir içermesi de ayrıca sağlığımıza katkısı açısından artı bir fayda
    sağlar.

 

  • Riboflavin İçeren Ayran:Ayran hormonlarının salgılanması ve sindirime yardımcı olan gıdaların enerjiye dönüşmesine yarayan riboflavin açısından zengindir. Ayrıca antioksidan özelliğinden dolayı karaciğer sağlığına katkıda bulunur.

 

  • Ayran Kan Basıncını Azaltır:Bu konuyla ilgili olarak dünyanın farklı ülkelerinde yapılan birçok araştırma ayran tüketimin kolesterolün sağlıklı bir seviyede kalmasına yardımcı olduğunu ortaya koymuştur. Kan basıncının düşmesini sağladığını da ispatlamıştır.
  • Kolesterole İyi Gelir:Ayran kolesterol seviyesinin sağlıklı seviyede tutulmasına yardımcı olur. Ayran kolesterol seviyesinin düzenlenmesine hayati katkı sağlayan bileşenler açısından çok zengindir.

 

  • Midede Asit Seviyesini Kontrol Eder:Ayran midede asit seviyesinin düzenlenmesini sağlayan etkili bir içecektir. Özellikle baharatlı içeceklerin ender olduğu yanma ve tahrişten kaynaklana sızıların ortadan kalkmasına yardımcı olabilir. Mide duvarlarının yumuşamasını ve rahatlamasını sağlar.

 

  • Kabızlığı Giderir:Ayranın sulu bir içecek olması bağırsak hareketlerinin artmasını sağlar ve kabızlık sorununun giderilmesinde etkili olur. Birçok içeceğin aksine aç karınla içilmesinin bir sakıncası olmadığından dolayı aç karınla tüketildiğinde daha etkili sonuçların alınmasına yardımcı olabilir.

 

  • Gastrit Hastalığına İyi Gelir:Ayran, gastrit sorunlarının giderilmesine ciddi anlamda fayda sağlayabilir. Özellikle bağırsaklarda faydalı bakterilerin sayının artmasına yardımcı olabilir. Yalnız ayranın aşırı tüketimi tam tersi bir
    gelişmeye neden olabilir.

Çay

  1. Birçok İnsanın Severek Tükettiği Çay

Türkiye’de en çok tüketilen içeceklerden biri de %100’ü Karadeniz’de yetişen çaydır. Öyle ki kahvaltılarda, öğle ve akşam yemeklerinde tüketilebildiği gibi tek başına da tüketilebilmektedir. Ayrıca eve gelen misafirlere de en çok ikram edilen içecektir.

Normalde çayın kalorisi yok denecek düzeydedir. Fakat içerisine ilave edilecek her kaşık şeker çayı kalorili hale getirmektedir. Bu nedenle çay tüketen kişilere ya hiç şeker kullanmaması ya da çok az kullanması önerilmektedir.

Çay bir çeşit antioksidan kaynağı olarak görülmekle birlikte sindirimi de kolaylaştırmaktadır. Ayrıca her şeyde olduğu gibi çayın fazlası da insan vücudu için zarara neden olacağından günde 3-4 çay bardağının aşılmaması daha uygun görülmektedir.

Sabah kahvaltılarında simitin öğle ve akşamları dostlarımızla bir araya geldiğimizde sohbetin en güzel eşlikçilerinden olan çayın vücudumuza zararı olup olmadığı merak konusu. Uzmanların açıklamalarını ve çayın zararlarının neler olduğunu merak edenler internette bu yönde yoğun araştırmalarda bulunuyor. Peki günün her saati severek tükettiğimiz çayın zararları ne? İşte en ince detayına kadar tüm bilgiler…

ÇAYIN ZARARLARINA DİKKAT!

35

Uzmanlar, haddinden fazla içilen çayın, çarpıntı, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluğa sebep olacağını belirterek, özellikle kilolu kişilerin, kalp, sinir, mide ve karaciğer hastalarının, romatizma ve nikristen şikayet edenlerin, böbreklerinde kum veya taş olanların, yüksek tansiyondan yakınanların, üremi veya albüminüri olanların mümkün olduğu kadar az çay içmesi gerektiğini vurguluyor.

ÇAYI GÜNDE 2 BARDAK TÜKETİRSENİZ…

Ülkemizde oldukça sık tüketilen siyah çayı günde iki bardak tüketmek ise kalp krizi ile ölüm riskini azaltıyor. Ancak araştırmacılar, bu şaşırtıcı sonuç karşısında çayın daha iyi incelenmesi gerektiğini söylüyor ve siyah ile yeşil çayda kalbi koruma özelliğine sahip maddeler bulunabileceğini tahmin ettiklerini açıklıyor.

Araştırmada çay içenler ile çay içmeyenler kıyaslandı ve kalp krizi sonrası ölüm oranları araştırıldı. Araştırma sonuçlarına göre; çay tüketimi fazla olanlarda (günde 2 veya daha fazla bardak),çay tüketmeyenlere oranla yüzde 44 daha az kalp krizi nedenli ölüm görülüyor.

Bir haftada 14 bardaktan daha az çay tüketenler ise, hiç tüketmeyenlere oranla yüzde 28 daha az kalp krizi sonucunda ölümle karşılaşıyorlar. Bu geniş kapsamlı araştırmada, araştırmacılar kalp krizinden sonra hayatta kalan 1.900 kişinin, kalp rahatsızlıklarından önceki çay tüketimlerini not alıp bu kişileri 4 yıl boyunca izlemeye devam edecekler.

Araştırmaya katılmış olan doktorlar; denek olarak alınan kişilerin yeni bir kalp krizine ya da kalp rahatsızlıklarına daha yatkın olan, yüksek risk grubundaki insanlardan seçildiğini belirtiyorlar.

SICAK ÇAY YEMEK BORUSU KANSERİNE YOL AÇIYOR

İranlı bilim insanları, alkol ve tütün gibi sıcak çayın da yemek borusu kanserine neden olduğunu ortaya çıkardı. Ateşten yeni indirilmiş sıcak içecekler boğazın dokusuna zarar veriyor ve kansere yakalanma riski 8 kat daha artıyor.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu