Yaşam

Tansiyon nedir? Hipertansiyon, Nedenleri, Zararları

 

Tansiyon nedir? Hipertansiyon, Nedenleri, Zararları: Atardamarların içindeki kan basıncına tansiyon denir

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Dünya’da her dört insandan biri yüksek tansiyon hastasıdır. Hastalığının görülme sıklığı kadınlarda %58.9, erkeklerde %41.1, gençlerde%11.8 dir. yüksek kan basıncı oranı 55 yaş üstü insanlarda %50 olarak tespit edilmiştir.

Sinsi bir hastalık olan bu rahatsızlık çoğu insanda gizli kalırken, on hastadan sadece yedisi tedavi edilebilmektedir. Hastalığının tedavisi zor olup asıl olan nedenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Ayrıca hastalığın tedavisinde kombine ilaç kullanımı ve ilacın sık sık değiştirilmesi gündeme gelebilir.

Tansiyon, Hipertansiyon

Vücuttaki damarlarda toplam 7 litre kan dolaşır. Bir pompa görevi yapan kalp kasılıp gevşemek suretiyle bu hacimdeki kanı damarlara sevkeder. İşte bu pompalama sırasında kanın atat damar duvarlarına yaptığı basınca tansiyon denir.

Bu basıncın normal değerlerin üstüne çıkması durumuna da yüksek ya da hipertansiyon adı verilir. Pratikte iki tür ile ayırt edilir. Birincisi kalbin pompalaması sırasında kasılması (sistol) sonucu oluşan küçük ya da sistolik tansiyon, ikincisi de kalbin gevşemesi (diastol) yani boşalan kalp karıncığının akciğerlerden gelen temiz kan ile dolması sırasında oluşan kan basıncıdır ki bu da büyük ya da distolik tansiyondur.

Yüksek olmasının nedenleri primer(esenşiyel) ve sekunder olmak üzere ikiye ayrılır. Primer ya da esenşiyel tansiyonun nedenleri arasında endüstrileşme, aşırı tuz tüketimi,fast-food ağırlıklı beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği, diabet hastalığı, böbrek yetmezliği, böbrek damarlarındaki bozukluklar, alınan bazı ilaçlar sayılabilir.

Hipo (düşük kan basıncı) nedir?

13

Çok belirgin olmadıkça hastada belirti vermez ve sakıncalı değildir.  Kalp damar hastalıklarına yakalanma riskinde azalmaya neden olduğu için olumlu kabul edilir.

Ani düşüş, baş dönmesi, halsizlik ve baygınlığa neden olabilir. Değerlerin 140/90 mmHg nin üzerinde olması durumudur. Bebeklik döneminden itibaren her yaşta görülebilir.

Nedenleri nelerdir?

11 4

  • Aşırı tuz tüketimi
  • Stres
  • Obezite
  • Kalp damar hastalıkları
  • Böbrek hastalıkları
  • Genetik faktörler
  • Tiroid hastalıkları
  • Böbrek üstü bezinin hastalıkları
  • Şeker hastalığı

Yukarıda sayılan nedenler, en yaygın nedenlerdir ancak hastaların pek çoğunda neden bulunamaz.

Belirtileri nelerdir?

Yüksek kan basıncı yıllarca kendini göstermeyebilir. Aşikar hale geldiğinde ise baş ağrısı, burun kanaması, kulaklarda çınlama, halsizlik, sık idrara çıkma ve  bacaklarda şişlik şeklinde belirtiler verebilir.

Bu belirtilerle birlikte yüksek kan basıncı görüldüğünde mutlaka hekime başvurulmalıdır.

Tanısı nasıl konur?

Değerler 140/ 90 üzerinde olan hastalara EKG, 24 saatlik holter, kan ve idrar tetkikleri  ve detaylı fizik muayene yapılır.

Tedavisi nasıl yapılır?

İlaç tedavisi yanı sıra yaşam tarzında değişiklik önerilir. Bu hastaların ideal kiloda olmaları, az tuz tüketmeleri, düzenli egzersiz yapmaları gerekir.

Altta yatan hastalığın tedavisini yapmak esastır. Çok çeşitli kan basıncı ilaçları piyasada vardır. Bunlardan hangisinin kullanılacağına hekim karar verecektir.

Bazı vakalar ilaç tedavisine kolay cevap vermez. Bu vakalara dirençli yüksek kan basıncı denir. Dirençli hastalara şah damarı pili takılabilir.

Vücuda zararları nelerdir?

Kontrolsüz yüksek kan basıncı başta böbrekler ve kalp olmak üzere pek çok organa zarar verir. Böbrek ve kalp yetmezliği, kalp krizi gelişebilir. Ani ataklar sonucu beyin kanaması veya inme gelişebilir.

Bir kişide yüksek basınç olduğunu söyleyebilmek için en az üç ölçüm yapmak gerekir. Tek ölçümle hastanın hasta olduğuna karar vermek yalancı tansiyon olarak değerlendirilir. Normal bir insanda gün içinde dalgalanmalar gözlenebilir. Hızı yürüme, koşma, egzersiz, yemek yeme sonrası kan basıncı yüksek çıkabilir.

Gebelikte?

Neredeyse her 10 gebeden birinde yüksek kan basıncı görülebilmektedir. Gebeliğe mi, preeklampsiye mi bağlı olduğu araştırılmalı ve kronik yüksek kan basıncından ayırt edilmelidir. Gebelikte yüksek kan basıncı hem anneye hem de bebeğe zarar vermektedir.

İleri yaş ve kilolu annelerde kronik yüksek kan basıncı ilk gebelikte tespit edilebilir. Gebelik yüksek kan basıncı genellikle gebeliğin ikinci yarısından sonra ortaya çıkmaktadır.

Preeklampside görülen yüksek kan basıncı ise idrarda protein kaçağı bulunmaktadır. Preeklampside ayrıca ödem, baş ağrısı ve karaciğer bozukluğu görülür. Gebelikte az sayıda antihipertansif kullanılabilmektedir. Gebelik tansiyonu erken doğum, bebekte gelişme geriliği, beyin hasarı ve bebeğin plesantasında hasara neden olabilir.

Göz tansiyonu

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen durumun tıbbi adı glokomdur. Glokom göz basıncının ara ara çok yükselmesi sonucu görme sinirinin zarar görmesidir.

Buna bağlı hastanın görmesi gittikçe azalır.  Glokom 40 yaş üstü kişilerde daha sık görülür ve genetik olabilir. Miyoplarda risk daha fazladır. Şeker hastalığı ve hipotiroidizmde ,uzun süreli kortizon kullananlarda ve göz yaralanması olanlarda glokom riski artmıştır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu