Zayıflamanın Mantığı ve Kilo almanın Nedenleri nelerdir?
Zayıflamanın Mantığı Nedir ve Kilo almanın temelinde neler vardır?
İnsanın yapısında, cinsiyetine, çalışmasına ve özel hayatına, genetik özelliklerine göre bedeninin ihtiyacı olan tüm besin ögelerini, gereken miktarda alıp bedenin kullanabilmesine beslenme denir. Fakat bu kavram kimine göre açlığını tatmin etme veya istediği yiyecekleri istediği zaman keyifle yemek olarak tanımlanabilmektedir.
Besin Grupları
Beslenmeyi sağlayan dört çeşit besin grubu vardır. Bunlar; süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri, ekmek ve tahıllar, sebze ve meyve gruplarıdır. Tüm bu besin grupları bireylerin ihtiyacı olan makro ve mikro besin ögelerini sağlamaktadır fakat kişinin beslenmesinde oluşan değişiklikler zayıflama veya kilo almaya neden olabilmektedir.
Makro ve Mikro Besin Ögeleri Nelerdir?
Vücudumuzun için enerji kaynağı olarak üç temel makro besin ögesi vardır bunlar karbonhidrat, yağ ve proteinlerdir. Karbonhidratlar vücudumuz için temel enerji kaynağını oluşturmaktadır, yağlar depo enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Karbonhidrat alımı yetersiz olduğunda vücut ihtiyacı olan enerjiyi yağları yıkarak sağlamaktadır, proteinler ise vücudumuzdaki dokuların, kanın yapısına katılmakta, bağışıklık sisteminin temelini oluşturmaktadır.
Mikro besin ögeleri ise vitamin ve mineraller dediğimiz vücuda enerji vermeyen fakat vücutta gerçekleşmesi gereken sindirim, emilim gibi olayların düzenlenmesinde rol alan, vücut içi dengeyi sağlayan besin ögeleridir.
Beslenmede özellikle karbonhidrat ve yağ tüketiminin kötü bir şey olduğu düşünülmektedir. Beslenmede ekmeğin tamamen çıkartılması, yağlı yiyeceklerin yenmemesi gibi tavsiyeler havada uçuşmaktadır. Fakat vücuttaki yağın belli bir miktarın altına düşmesi vücudun dengesini tamamen bozmakta ve ilerleyen dönemde hastalıklara, vitamin yetersizliklerine neden olmaktadır.
Kilo Alma ve Zayıflama
Vücut belli bir denge halindedir. Beslenmede kişi ihtiyacından fazla enerji aldığında veya aldığı enerjiyi yakamadığında karaciğer bu fazla enerjiyi yağ olarak depolamaktadır. Kişi kilosunu korumak isterse aldığı enerjinin tamamını harcamalı, kilo almak isterse aldığı enerjiyi arttırmalı fakat bu enerjiyi boş enerji kaynaklarından sağlamamalıdır. Zayıflamak isterse de aldığı enerjiden daha fazlasını yakmalı ve vücut gereken enerjiyi sağlamak için depoladığı yağları kullanmalıdır.
Özellikle zayıflamanın mantığında ihtiyacı olan enerjiyi kısıtlamak çok yanlış bir tutum olacaktır. Sağlıklı beslenmenin yanında gün içinde daha aktif bulunmak, hareketi arttırmak enerji açığı yaratarak zayıflamaya neden olmaktadır.
Günümüz popüler diyetlerinden olan yüksek proteinli diyetlere yönelmek, vücudu aç bırakmak diyetisyene danışmadan alınmaması gereken kararladır. Yüksek protein ve düşük karbonhidrat alımının vücutta anlık kilo kayıpları sağladığı bilinmektedir fakat ilerleyen dönemlerde vücuda olan etkisi hala tartışmalı bir konudur.
Beslenmede azaltma yoluna gidildiğinde kişi bilinçsizce vücuttaki sistemlerin çalışması için gereken enerjiden daha azını tüketebilmekte bu da yine ilerleyen zamanlarda organ-sistem fonksiyonlarından bozulmaya neden olabilmektedir.
Kişinin beslenmesi ve fiziksel aktivitesi bir terazinin iki kolu olarak düşünülmeli. Beslenmenin ağır bastığı durumlarda kilo alma yaşanacakken enerji harcamasının ağır bastığı durumlarda zayıflama kaçınılmaz bir durum olacaktır.